Diyojen Forum Sitesi
<a href="https://m.youtube.com/channel/UCT9z-rDUVgEZEaB40OOqEEA?reload=9"> <img style="width: 300px; height: 150px;" title="Abone olun" src="https://i.servimg.com/u/f89/14/29/41/45/buton_10.gif" /></a>



Join the forum, it's quick and easy

Diyojen Forum Sitesi
<a href="https://m.youtube.com/channel/UCT9z-rDUVgEZEaB40OOqEEA?reload=9"> <img style="width: 300px; height: 150px;" title="Abone olun" src="https://i.servimg.com/u/f89/14/29/41/45/buton_10.gif" /></a>

Diyojen Forum Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kürt Tiyatrocu Aydın Orak: Devlet, Hem Kürt Hem de Türk Halkına Özür Borçludur (Özel)

Aşağa gitmek

Kürt Tiyatrocu Aydın Orak: Devlet, Hem Kürt Hem de Türk Halkına Özür Borçludur (Özel) Empty Kürt Tiyatrocu Aydın Orak: Devlet, Hem Kürt Hem de Türk Halkına Özür Borçludur (Özel)

Mesaj  Tanlmslz Paz Eyl. 20, 2009 2:50 pm

Kürt Tiyatrocu Aydın Orak: Devlet, Hem Kürt Hem de Türk Halkına Özür Borçludur (Özel)
Fail-i Meçhul Bir Cinayetle Hayatını Kaybeden Kürt Aydını Musa Anter, Ölümünün 17. Yıldönümünde Dün Gece İsveç'in Başkenti Stockholm'de Sergilenen Tek Kişilik Bir Tiyatro Gösterisiyle Anıldı. Kürt Aydın Musa Anter'in Hayatından Kesitlerin Anlatıldığı "Araf / İki Ülke Arasında" Adlı Tek Kişilik Kürtçe Tiyatro Oyunu, Aydın Orak Yönetti ve Oynadı.



Fail-i meçhul bir cinayetle hayatını kaybeden Kürt aydını Musa Anter, ölümünün 17. yıldönümünde dün gece İsveç'in başkenti Stockholm'de sergilenen tek kişilik bir tiyatro gösterisiyle anıldı. Kürt aydın Musa Anter'in hayatından kesitlerin anlatıldığı "Araf / İki ülke arasında" adlı tek kişilik Kürtçe tiyatro oyunu, Aydın Orak yönetti ve oynadı. Oyun sonrasında Orak, Cihan Haber Ajansı'na konuştu. Oyun ve Musa Anter hakkında bilgi veren sanatçı Orak, Anter cinayeti hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Tiyatro Avesta olarak İstanbul'da Kürtçe ağırlıklı tiyatrolar yaptıklarını belirten Aydın Orak, dünya klasiklerinden ve Türkçeden Kürtçeye çeviriler yaparak eserleri oynadıklarını, bunun yanı sıra Kürtçe orijinal çalışmaları olduğunu da belirtti. Orak, son oyunlarının ise Musa Anter ile ilgili olduğunu söyledi.

Aydın Orak, Musa Anter oyunu hakkının nasıl ortaya çıktığını "Biz, Musa Anter hakkındaki birçok araştırmalar sonucunda bir metin oluşturduk, 'Araf / İki ülke arasında' isimli bir metin. Kültür Bakanlığı onaylı bir kitap olarak da bastık. Geçen yıl 20 Eylül'de Mardin Nusaybin'de oyunun galasını yaptık, bin beş kişi katıldı. Musa Anter'in katledilişinin 16. yıldönümü idi. Bugün de 17. yıldönümü münasebetiyle Stockholm'de sahneledik." diyerek anlattı. Programı çok iyi olarak değerlendiren Orak, kendisi için önemli bir hususun ise, Musa Anter'in ailesinin de oyunda hazır bulunması olduğunu kaydetti. Orak, "Benim açımdan oyun çok iyi geçti. Tabii ki ailesinin de bulunması bana ayrı bir duygu yaşattı." şeklinde konuştu.

Oyundan sonra, gece yarısı boyunca Anter'in ailesi ile birlikte olduklarını ve uzun uzun sohbet ettiklerini ifade eden tiyatrocu, "Musa'nın yaşadıklarını ve esprilerini tekrar yaşadık. Oyunu bekledikleri gibi gördüklerini söylediler. Çünkü oyunun yapım sürecinde hep görüşüyorduk, fikirler açıyorduk. Oyunun son metnini de onlara göndermiştim. Sonuçta, Ape Musa gibi bir insan Türkiye'de katledildi." dedi.

"JİTEM; DEVLETİN GÜDÜMÜNDEYDİ"

Musa Anter'i, "konuştuğu her şey gündem olan biri" olarak niteleyen Orak, "Kürtlerle ilgili söylediği her söz gündem oluyordu. Sonuçta artık JİTEM'in, Ergenekon'un varlığı kabul ediliyor; fakat bu örgütler kendi başına değildi, birebir devletin güdümünde olan terör örgütleriydi." sözlerini kullandı. Orak, ardından şöyle devam etti: "Çünkü JİTEM ne demek; Jandarma İstihbarat. Demek ki Jandarma'nın bir kolu, yani Genelkurmay'ın bir kolu. Peki bunda o dönemin Cumhurbaşkanı'nın Başbakan'ının haberi yok mu, var. Hepsinin sorumluluğu vardı. Cumhurbaşkanı Demirel'in, Başbakan Çiller'in. Onlar isteseydi de bu işler çözülürdü. Türkiye bu davalardan mahkum da oldu. Bununla ilgili tetiği çeken, azmettiren hepsi dışarıda şu an."

Türkiye'de devam etmekte olan Ergenekon davası hakkındaki görüşlerini de paylaşan Orak, bu süreç içerisinde bulgular ve deliller ışığında Musa Anter gibi Doğu'daki binlerle ifade edilen fail-i meçhullerin aydınlanabileceğine ise inanmadığını dile getirdi. Orak, bunun sebebini ise şöyle anlattı: "Çünkü neticede Emniyetten Mehmet Ağar gibi kimseler o dönemde işbaşındaydı, ilk önce onların ifadesinin alınması ve yargılanması gerekiyor. Musa Anter, Vedat Aydın, cinayetleri… Bunların hepsi aynı süreçte, aynı ekip tarafından gerçekleştirildi. Çünkü hepsi de neticede birbirine benzeyen katlediliş biçimleriydi. Ve bu Ergenekon ve Jitem'in açığa çıkması, bir şekilde en azından teşhir edilmesi olumlu bir hava yaratıyor, ama şu an hani Mehmet Ağar, 'Bana dokunsalar, konuşsam Türkiye'ye bilmem neler olur' diyor. Onun için; Türkiye'de onun gibilere, ya da Süleyman Demirel gibilere pek dokunulabileceğini düşünmüyorum. Çünkü biraz onlar konuşursa Türkiye'nin gerçek yüzü, yani o derin güçlerin derin ilişkilerin geçek yüzü ortaya çıkmış olacak. Ve o dönemin başbakanının ve cumhurbaşkanının da durumu ortaya çıkacak o zaman."

"DEVLET, HEM KÜRT HEM DE TÜRK HALKINA ÖZÜR BORÇLUDUR"

Bunların hepsinin gerçekleşmesi ve Türkiye'de yeni bir sayfa açılması halinde ise bu cinayetlerin aydınlatılmış olmasının iyi bir gelişme olacağının altını çizen Orak, "Bu cinayetler sonucunda bana göre hem Musa Anter ailesinden, hem Kürt halkından, hem de Türkiye halkından bu devlet bir özür borçludur." diye belirtti.

"AMAÇ SİLAHSIZLANMA İSE MUHATAP PKK, KÜRT HALKININ TALEPLERİYSE TÜM KÜRTLERDİR"

Türk hükümetinin demokratik açılımını da değerlendiren Aydın Orak, "Bu diyalog süreci bence biraz uzatıldı, muhatap sorunundan dolayı, yani birçok şey çıktı birçok seçenek sunuldu. İşte, PKK ile Öcalan'la görüşülmese, DTP olmasa, akil adamlar olmasa… artık bu nereye gidecek? Eğer silahsızlandırmadan yana bir muhatap arıyorsanız, muhatap Öcalan ve PKK'dır. Eğer siz Kürt halkıyla ilgili, Kürt halkının talepleriyle ilgili bir açılım yapmak istiyorsanız, muhatap; Türkiye'deki ve dünyadaki tüm Kürt dernek ve kuruluşlarıdır. Bunların hepsinin birbirinden ayrılması gerekiyor bence." ifadelerini kullandı.

"Türkiye'de gerçek bir demokrasi gelirse, Türkiye'de Kürt sorunu kendiliğinden çözülmüş olacaktır, mesele bir demokrasi sorunudur." diye konuşan tiyatrocu, şöyle devam etti: "Şimdi İsveç'te üç tane çocuk bir araya gelip 'Biz anadilimizle eğitim almak öğrenmek, istiyoruz' dediğinde buranın Milli Eğitimi hemen onlara bir öğretmen tahsis ediyor. Güneydoğu'da hemen herkes Kürtçe konuşuyor. Neden bu yasaklar? Daha geçen gün bizim bu Araf oyunu Valilik ve Emniyet tarafından fiilen engellendi. Salona girmemiz engellendi. Bunların hepsi demokrasi ve insan hakları sorunu bence." (CİHAN) (Cihan Haber Ajansı) 5 saat önce
Tanlmslz
Tanlmslz
SİTE KURUCUSU
SİTE KURUCUSU

Mesaj Sayısı : 692
Kayıt tarihi : 09/09/09
Yaş : 37
Nerden : Kocaeli

https://diyojen.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz